Fıkralar

Fıkralar...

Asker Temel
Deniz aşırı bir ülkede askerliğini yapmakta olan Teme bir gün sevgilisinden bir mektup alır.
Sevgilisi artık ondan ayrıldığını bildirmekte ve fotoğrafını geri
göndermesini istemektedir.
Temel çok kızar. Arkadaşlarından eski kız arkadaşlarının fotoğraflarını
toplar.
Hepsini paket yapar ve sevgilisine gönderir.
Pakete birde not iliştirir;
" Kusura bakma, hangisi olduğunu çıkaramadım. Lütfen kendi fotoğrafını al ve kalanını geri gönder!"

Sapan
Adamın biri aklını sapanla bozmuş. Nerede bir karış lastik bulsa hemen sapan yapıp evlerin camına taş atıyormuş. Sonunda akıl hastanesine kapatmışlar. Gel zaman git zaman adam bir gün başhekimin odasına gitmiş :

- Ben artık akıllandım. Beni çıkarın, demiş. Başhekim :

- Peki seni çıkarırsak ne yapacaksın?

- Evleneceğim.

- Evlenince ne yapacaksın?

- Gelini alıp gerdek odasına getireceğim.

- Sonra?

- Önce duvağını sonra gelinliğini çıkaracağım.

Doktor heyecanlanmış :

- Sonra, sonra?

- Sonra sutyenini çıkaracağım.

- Eee, sonra?

- Sonra külotunu çıkaracağım.

Doktor iyice heyecanlanmış artık :

- Anlat, anlat sonra?

- Külotunun lastiğini çıkarıp sapan yapacağım.

Uzaylı
Kamyon şöforünün biri yolda giderken bir anons yapılmış. 'Dünyayı uzaylılar bastı küçük boylu yeşil yaratıklar dünyayı bastı onları görürseniz dost olmaya çalışın'
Kamyon şöforü bu anonsu dinledikten bir süre sonra çişi gelmiş ve durmus tam çisini yapacakmış ki çalılarda bir hareketlilik görmüş ve aklına uzaylılar gelmiş ve dost olmak için 'Urfalıyam kamyon şöforüyem sizinle dost olmak istirem'demiş. Ses yok bi daha 'urfaliyam kamyon söforüyem sizinle dost olmak istirem 'demiş. Bu sefer çalıların arasından bir ses gelmiş' Adanalıyam kamyon şöforüyem rahat bırak da sıçam.....

Üstü Kalsın
Adamın biri bir gün bara gider ve barmene :
-Hey barmen bana bir bira. Barmen :
-Buyrun efendim, der. Adam bir dikişte birayı içer ve taakk diye masaya bardağını vurarak :
-Borcum kaç lira. Barmen :
-On lira, der. Adam demir on tane bir liraları üst üste dizerek elinin tersiyle vurur dağılan paraları barmen ya sabır diyerek teker teker toplar. Aynı adam ertesi gün yine gelir ve üç bira ister borcunu sorar. Barmen :
-Otuz lira, der. Yine paraları üst üste koyar elinin tersiyle vurur. Çok sinirlenen barmen müşteri velinimettir der ve yenide paraları toplar. Bu adamın yaptığı olaylar ard arda devam eder en sonunda sinirlener barmen bu adam bir daha bara gelip aynı şeyi yaparsa çök kötü dayak atacağına dair kendi kendine yemin eder. Ertesi gün adam yeniden gelir ve onbir tane bira içer ve borcunu sorar ve barmen :
-110 lira, der. Barmen tam adama yumruk atacakken adam cebinden 1000 lira kağıt para çıkartır barmen şaşırır ve ulan der şu adama bir oyun oynayım. Daha evvelden adamın ona vermiş olduğu bozuk paraları üst üste dizip elinin tersiyle vurarak dağıtır ve ekler :
-Buyrun efendim paranızın üstü. Adam barmene bakıp alaycı bir şekilde gülerek :
-Üstü kalsın, der.

Buzdolabı
Sarhoşun biri her eve gittiğinde tuvaletin yerini unutur, karısına sorarmış.
- Lan karı bizim tuvalet nerde...
Yine bir gün adam eve sarhoş gelmiş. Etrafa bakınmış tuvaleti bulamamış. Yine sormuş karısına tuvaletin yerini. Cavabı aldıktan sonra tuvalete gitmiş. O sırada karısı oturma odasında televizyon seyrediyormuş. Adam bağıra çağıra kadının oturduğu odaya gelmiş ve karısına ;
- Lan karı benden habersiz yine ne yaptırdın eve diye karısına söylenmiş. Kadın ;
- Ne yaptırmışım herif demiş. Adam ;
- Tuvaletin kapısını açıyorum ışık otomatik yanıyo. Sen şimdi ona dünyanın parasını vermişindir, demiş. Bunu duyan kadın öfkeyle ;
- Oy körolası herif yine mi buzdolabına işedin !! ,demiş.

Deli Mektubu
Akıl hastanesinde koğuşları gezen
başhekim,bir delinin oturmuş,birşeyler yazdığını gördü:

-Kolay gelsin ne yazıyorsun?

-Mektup yazıyorum efendim.

-Yaaa..Kime yazıyorsun?

-Kendime..

-Peki ne yazılı mektupta??

-İlahi doktor bey,deli misiniz siz

Mektubu daha almadım ki içinde ne
yazdığını bileyim

Devam Et!
Temel'in eski bir BMC kamyonu vardır.
Yolda giderken kırmızı ışık yanar ve frene basar.
Kamyon durmaz önünde giden son model BMW ye çarpar.
Temel hemen atlar şöföre yalvarır:
- Aman abi affet sen zengin adamsın seni etkilemez ama ben ömür boyu çalışsam ödeyemem.
Adam temele acır ve affeder.
Yollarına devam ederler. İleride yine kırmızı ışık yanar.
Temel kamyonu yine durduramaz BMW yi hurdaya çevirir.
Yine atlayıp yalvarmaya başlar
- Aman abi benim çocuklarım var affet. Zaten arabana carpmıştım hasar biraz daha büyüdü sadece.
Adam:
- Tamam gözüme görünme, bas git. der. Yollarına devam ederler. Yine kırmızı ışık yanar.
Temel BMW ye yine gömer. Bu sefer kafasını camdan çıkarıp bağırır
- Benim abi devam et...

Yumurta
İskoçyalının tavuğu İngiliz'in bahçesine yumurtlamış. Biri:
- Tavuk benim, yumurta da benimdir, diyor. Diğeri:
- Benim bahçem, yumurta da benimdir.
En sonunda İskoç:
- Bu böyle sürer gider. En iyisi birbirimize birer tekme atalım. Yerde en kısa süre kalan yumurtayı alsın.
İngiliz de kabul ediyor. İskoç'un önce tekme atmasına karar veriyorlar. İskoç en ağır postallarını giyip geliyor. İyice bir abanıp İngiliz'in bacaklarının arasına bir tekme atıyor.
İngiliz yarım saat sonra ancak kalkabiliyor. İngiliz tam tekmeyi atmak için hazırlanıyorken, İskoç yumurtayı uzatıyor:
- Al senin olsun, bir yumurta için değmez.


Cehennem Seçimi
Dört samimi arkadaş aynı arabada yolculuk ederken trafik kazasında ölürler. Azrail "Türk cehennemine mi yoksa avrupa cehennemine mi gitmek istersiniz?" diye sorar. Azrail’e "Fark nedir?" diye sorarlar. Azrail "Avrupa cehenneminde her gün bir kepçe Türk cehenneminde ise her gün bir kova tezek yersiniz" der. Üç tanesi "biz Türk doğduk, Türk ölürüz" der. Bir tanesi ise uyanıklık edip Avrupa cehennemini seçer. Ve aradan epey zaman geçer Avrupa cehennemindeki adam artık kepçe kepçe tezek yemekten bıkmıştır, arkadaşlarının durumunu merak eder, hallerini görmek için ziyarete gider. Arkadaşları şen şakrak gülerek karşılarlar onu. Dayanamaz sorar: "Ben bir kepçesini hazmedemezken siz her gün bir kova tezek yiyip nasıl bu kadar neşeli olursunuz?". Arkadaşları bu soruya cevap verirler :
- Oğlum burası Türk cehennemi, bir gün tezek olur kova olmaz bir gün kova olur tezek olmaz. Anlayacağın 3 aydır tezek yediğimiz yok!

Dile Ben de Ne Dilersen
Temel gemiyle okyanusu geçiyormuş. Bir fırtına çıkmış, gemi batmış. Temel, bir İngiliz, bir de Fransız bir tahta parçasına tutunmuşlar, yüze yüze küçücük bir adaya çıkmışlar. Günler geçmiş. Ot yiyerek günlerini geçiriyorlarmış. Bir gün dalgalar kıyıya ağzı sıkı sıkıya kapalı bir şişe getirmiş. Hemen şişeyi açmışlar. Bir cin çıkmış şişeden :
- Sahipler ! Dileyin benden ne dilerseniz, demiş.
İngiliz:
- Beni hemen evime götür, demiş. Cin parmaklarını şaklatmış, İngiliz bir anda evine gitmiş. Fransız:
- Ben de evime gitmek istiyorum, demiş. Bir anda Fransız da evine gitmiş. Cin, Temel ’e dönmüş :
- Sahip, dile benden ne dilersen... Temel etrafına bakmış :
- Purda yalniz kaldum. Pen yalnuzluğu hiç sevmem. Ha o İnculuz ile Firansızı puraya ceri cetur, demiş.

Akıllı Köpek
Adamın birisi Afrika'da safariye çıkarken yanına minik köpeğini de almış. Minik köpek bir gün ormanda dolaşıp, kelebekleri kovalar, çiçekleri koklarken kaybolduğunu fark etmiş. Ne yapacağını düşünürken bir de bakmış ki karşıdan leopar geliyor, belli ki günlük yiyeceğini arıyor. "Şimdi başım dertte" diye düşünmüş minik köpek. Etrafına bakmış yerde kemik parçalarını görmüş. Hemen arkasını leoparın geldiği yöne dönerek kemikleri kemirmeye başlamış, bu arada da arkadaki hareketi kestirmeye çalışıyormuş. Leopar tam saldıracakken minik köpek kendi kendine konuşmuş; "Ne kadar lezzetli bir leoparmış, acaba bundan bir tane daha var mı?" Bunu duyan leopar bir anda donmuş kalmış ve en yakandaki ağaca tırmanmış. "Tam zamanında kurtardım yoksa bu köpeğe yem olacaktım" diye düşünmüş. Bütün bunlar olup biterken bir başka ağacın üstündeki maymun olanları izliyormuş. Bildiklerini kullanarak leopardan nasıl kurtulacağını düşünmüş. Leoparın yanına giderek neler olduğunu anlatmış, leopar çok sinirlenmiş ve maymuna "atla sırtıma gidip şunu yakalayalım" demiş. Ancak minik köpek neler olduğunu ve leoparın sırtında maymunla beraber hızla kendine geldiğini fark etmiş, "şimdi ne yapacağım" diye düşünürken kaçmaya teşebbüs etmemiş, bunun yerine arkasını yine leopara dönerek kemikleri kemirmeye devam etmiş. Tam leopar saldıracakken yine kendi kendine konuşmuş; "bu aptal maymun nerede kaldı? Yarım saat önce bir leopar daha getirsin diye gönderdim hala haber yok”

FBI
FBI eleman alımı için duyuru yapar. Üç kişi başvurur. FBI binasında adayların hepsiyle tek tek görüşmeler yapılmaktadır. İlk adam içeri alınır ve şu konuşmalar geçer :
“Karını seviyor musun?" "Evet, efendim" "Ülkeni seviyor musun?" "Evet , efendim" Konuşmalar biter ve yetkililer adama :
- Pekala , biz karını da getirdik. Şu an yan odada, derler ve masanın üzerine bir tabanca koyarlar.
- Şimdi odaya gir ve karını öldür! Adam silahı alır yan odaya geçer. 5 dakika hiç ses duyulmaz. Adam tekrar ilk odaya geri döner. Kravati gevşemiş, ter içinde kalmıştır. "Yapamayacağım efendim." der ve orayı terk eder.
İkinci adam içeri alınır. Aynı sorular sorulur, aynı yanıtlar alınır ve ona da içeri girip karısını öldürmesi söylenir. Adam yapamayacağını söyler ve ayrılır. Son adam girer. Aynı sorular sorulur aynı cevaplar alınır. Ona da içeri girip karısını öldürmesi söylenir. Adam içeri girer. Beş on saniye sonra içerden silah sesleri gelmeye başlar. FBI elemanları “sonunda aradığımız adamı bulduk” diye sevinirler. Derken kısa bir sessizlik olur ve ardından bir cam kırılması sesi duyulur. Adam ilk odaya döner. Biraz terlemiştir. FBI personeli sorar :
- Ne oldu? Adam yanıtlar :
- Efendim bana verdiğiniz silah kurusıkı çıktı, o yüzden karımı pencereden atmak zorunda kaldım.

 
Google Arama
 
Saat ve Takvim
 
Namaz Vakitleri
 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol